TR
  • English
  • Türkçe
  • العربية
  • русский язык
  • українська
  • Deutsch
  • español, castellano
  • Français
  • gör

    Alaçatı, Çeşme & Urla

    Çeşme

    Çeşme ilçesi, çoğunlukla yakındaki İzmir sakinleri tarafından tercih edilen çok popüler bir yazlık belde. İlçede büyük bir yük ve yolcu limanı, kruvaziyer limanı ve iyi yapılandırılmış bir yat limanı bulunuyor.  Ayrıca ziyaretçileri cezbedecek tarihi yerler arasında 16. yüzyıldan kalma bir kale ve eski bir kervansaray mevcut.

    Yarımadanın etrafı aheste beyaz kumlu plajlarla ve sahil boyunca uzanan yol üzerindeki zarif evlerle, birkaç büyük otel ve muhteşem deniz ürünleri ve Türk spesiyaliteleri sunan bir dizi restoran ile çevrili. Otellerin çoğu şehir merkezinin dışındaki plajlarda yer alıyor. Yarımada rüzgâr sörfü için mükemmel koşullara sahipken Alaçatı’nın plajı en iyi noktalardan biridir.

    Çeşme Marina

    Ege Denizi’ne ve Akdeniz’e kolay erişim imkânı sunan Çeşme Marina hem uzun süreli demirleme hem kısa süreli bir seyir için elverişli olmasının yanı sıra eşsiz güzellikleriyle ziyaretçilerine unutulmaz ve özel bir deneyim de sunar.

    Tekne sahiplerinin teknelerini bağlayıp etkileyici ve tarihi liman yerleşiminin merkezine kolayca ulaşmasını sağlayan Çeşme Marina, çarşı bölgesindeki şık ve huzurlu restoran, kafe ve barlarıyla hareketli geceler ve eğlenceli bir atmosfere sahip. Gerçek kozmopolit bir ambiyansa sahip restoranlar, kafeler ve barlarda herkes için seçenekler bulunuyor.

    Çeşme Arkeoloji Müzesi

    Çeşme Arkeoloji Müzesi, Cenevizliler tarafından 15. yüzyılda yaptırılan ve daha sonra büyütülerek Osmanlı Kalesi’ne dönüştürülen Çeşme Kalesi’nin içinde yer alıyor. Müzede Erythrai’den getirilen tarihi eserlerin yanı sıra tarihi dönemlere ait yağ lambaları, cam kaplar, heykeller ve sikkeler sergileniyor.

    Agios Haralambos Kilisesi

    1832 yılında Ortodoks ibadet kompleksi olarak inşa edilen Aya Haralambos Kilisesi, 19. yüzyıl izleri taşıyor.  Agios Haralambos Kilisesi (Saint Charalambos), Çeşme şehir merkezinde önemli bir simge yapı. Günümüzde, restorasyondan sonra sanat galerisini dönüştürülen kilise, göz alıcı freskleriyle de dikkat çekiyor.

    Alaçatı

    Alaçatı orijinal mimarisi ve iyi korunmuş taş evleri 1990’ların sonunda yeniden keşfedilene kadar küçük bir tarım köyü olarak kaldı. Bugün ise Alaçatı Ege Türkiye’sinin gelecek vaat eden cennet tatil kaçamaklarından biri. Denize kısa bir mesafede yer alan Alaçatı köy merkezi ortalama 16 metre yükseklikte. Köy, kuzeyinde kumsalı ve termal sularıyla ünlü Ilıca (2,5 km), güneyinde rüzgâr sörfü kulüplerinin bulunduğu Alaçatı limanı (3 km), batısında ise zeytin ağaçlarıyla kaplı Karadağ yaylası ve yakın zamanda kurulmuş üzüm bağları ile çevrili. Alaçatı; gece hayatı, barları, sayısız etkinlikleri, plaj partileri ve festivalleriyle görülmeye değer yerler arasında. 

    Port Alaçatı Marina

    Berrak suları ve sabit rüzgârı ile Port Alaçatı Marina, Alaçatı’ya sadece 11 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Denizde 250, karada 80 tekne kapasiteli Port Alaçatı Marina, maksimum uzunluğu 35 metre ve derinliği 4 metre olan tekneler için bağlama hizmeti verebiliyor. Marina ayrıca motor tamircisinden, bakım ve onarım hizmetlerine kadar tüm yatçılık ihtiyaçlarını karşılayacak teknik olanaklar sunar durumda.

    Alaçatı Tarihi Yel Değirmenleri

    Neredeyse tüm yıl boyunca rüzgârlı olan Alaçatı’da birçok eski ve yeni yel değirmeni bulunuyor. Tarihi yel değirmenleri tepesi, Alaçatı’ya mükemmel bir manzara sunuyor. Köyün yukarısındaki tepeye oturmuş, tarihleri 1850’li yıllara kadar uzanan ve bölgenin en eski yapıları arasında olan tarihi taş yel değirmenleri kentin simgesi durumunda.

    Tarihi Taş Evler

    Alaçatı’nın dar arnavut kaldırımlı sokakları; büyüleyici kaldırım kafeleri, restoranları ve butiklerinin yanı sıra onarılmış bir veya iki katlı taş evlerle süslü. Bu tarihi mimari, Alaçatı’yı Ege Türkiye’sinin en iyi korunmuş kasabası kılıyor. Ege’nin ferahlatıcı ruhunu tam anlamıyla somutlaştıran Alaçatı, rengarenk taş evleri ve dar sokaklarıyla misafirperver, samimi ve davetkar bir tatil beldesi. Alaçatı sizi girişinde tarihi, iki asırlık bir Sakız ağacıyla karşılıyor. Sahile doğru giderken ünlü Alaçatı rüzgarını hissetmeniz kaçınılmaz. Buradaki eski taş evler çok güzel bir şekilde restore edilmiş durumda. Boyalı panjur ve kapıların önleri parlak begonviller ile sarılı halde bir şölen yaşatıyor. Taş evler sadece güzel değil, aynı zamanda inşa edilirken kullanılan özel kesme taş sayesinde sakinlerini yaz aylarında serin, kış aylarında sıcak tutuyor. Evlerin çoğu otele dönüştürülürken, diğerleri artık modaya uygun butik, bar ve kafe olarak hizmet veriyor.

    Ayios Konstantinos Kilisesi - Pazaryeri Camii

    Ayios Konstantinos Kilisesi 1874 yılında inşa edilmiş ve daha sonra camiye dönüştürülmüş. Günümüzde hem cami hem de kilise işlevi görüyor.

    Hacımemiş Mahallesi

    Bir yaşam tarzı deneyimlemek istiyorsanız, tasarımcı butiklerin, vintage mağazaların ve zanaatkar ürün perakendecilerinin yan yana ikamet ettiği arnavut kaldırımlı taş sokaklara sahip büyüleyici Hacımemiş Mahallesi’ne gidebilirsiniz. Geçen yıllarda Çeşme’nin canlı gece hayatı sahnesi Alaçatı’ya taşındı. Yaz geceleri Hacımemiş Mahallesi’nde happy hourlarda başlayan ve Port Alaçatı’da şafağa kadar süren partiler ile dolu.

    Kemalpaşa Caddesi

    Alaçatı’nın atar damarı olan Kemalpaşa Caddesi, bar ve restoranların birçoğuna ev sahipliği yapıyor ve resim gibi yel değirmenlerine kadar uzanıyor. Merkez boyunca yürüyüşe davet eden Kemalpaşa Caddesi; kentin başlıca turistik mekanları, dünya standartlarında butik oteller, Ege mutfağında uzmanlaşmış restoranlar, şık kafeler ve moda meraklılarına hitap eden üst düzey butiklerle dolu.

    Ilıca

    Hazır plaj tatiline gelmişken Çeşme’de eksiksiz bir kaplıca tedavisi görebilirsiniz. Bölge, doğal termal kaynak sularından yararlanarak spalar sunan çok çeşitli otel konaklama birimlerine sahip. Aynı adı taşıyan beyaz kumlu bir plaja sahip olan Ilıca, yüksek düzeyde sodyum klorür, magnezyum sülfat ve kalsiyum bikarbonat içeren bu kaplıcaların en ünlüsü. Ilıca’daki kaplıcalarda su altı masajı, elektroterapi ve sıcak mineral havuzları ve banyolar da sunuluyor.

    Delikli Koyu

    Alaçatı’nın koşuşturmasından uzaklaşmak isterseniz, heybetli kaya oluşumları ve el değmemiş sularıyla ünlü Delikli Koyu’na gidebilirsiniz. Gizli koy, rüzgâra karşı koruma sağlayarak mavi denizin ve sükunetin tadını çıkarmak isteyenler için adeta bir cennet sunuyor.

    Yumru Koyu

    Yumru Koyu rüzgâr sörfü için popüler yerler arasında. Alaçatı, mayıs ve eylül ayları arasında çoğunlukla dünyanın dört bir yanından gelen rüzgâr sörfçülerini ağırlıyor. Bu dönemde Alaçatı ulusal ve uluslararası yarışlara ve turnuvalara ev sahipliği yapıyor. Burada rüzgâr sörfü yapmak isteyenler için rüzgâr sörfü okulları da bulunuyor. Sakin deniz ve sığ suları sayesinde Alaçatı, rüzgâr sörfü öğrenmek için mükemmel bir yer.

    Erythrai Antik Kenti

    Erythrai Antik Kenti, Çeşme’ye 15 km uzaklıktaki Ildırı Köyü’nde bulunuyor ve tarihi M.Ö. 4. yüzyıla kadar uzanıyor. Kent, Roma İmparatorluğu’ndan Bizans dönemine kadar çeşitli imparatorluklara ev sahipliği yapmış. Erythrai Antik Kenti’ndeki en önemli kalıntı Antik Tiyatro. Tiyatronun bulunduğu yamaçta tepenin üzerinde Athena Tapınağı bulunuyor. Arkaik mimarinin izlerini göreceğiniz bu tapınak, M.Ö. 8. yüzyılda inşa edilmiş. Ayrıca tiyatro yolunda bir Heroon (yiğit veya ata mezarı) ile karşılacaksınız.

    Urla

    Urla, uçsuz bucaksız bahçeleri, sizi zamanda geriye götürecek arnavut kaldırımlı sokakları, samimi ve misafirperver yerlileri ve lezzetli yerel mutfağı ile Ege kıyısında çok özel bir konuma sahip. Urla, baharın güneşli aylarında ve diğer tüm mevsimlerde ziyaretçilerini büyüsü ile sarmalıyor. Urla’ya seyahat etmeden önce bilmeniz gereken en önemli şey çok sakin ve huzurlu olmasının yanı sıra, kendi kültürel değer ve geleneklerine sahip olması. Canlı ve serbest yaşam tarzıyla Çeşme veya Alaçatı’dan çok daha farklı bir atmosfer sunan Urla; ekoturizm, doğal ve sakin yaşamı ile öne çıkıyor. Bölgede yetişen çok sayıda özel bitkisi, üzüm bağları, sanat sokakları ve tarihi ile ziyaretçilerini ağırlamaya devam ediyor.

    Urla Çeşmealtı

    Yaz aylarında Urla’yı ziyaret edenler için elbette masmavi denizde yüzmekten daha güzel bir şey yok. Çeşmealtı, sadece plajlarından dolayı değil, İçmeler’deki kaplıcaları sayesinde de ilçenin en turistik bölgesi. Klizman’daki plajlar, mavi ve yeşili birleştiren harika doğasıyla da popüler destinasyonlar arasında.

    Klazomenai Antik Kenti

    Tarih boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış stratejik bir sahil kenti olan Urla hem tarihi kimliği hem de doğal güzelliğiyle görülmeye değer bir yer. Klazomenai Antik Kenti İyonya şehirlerinden biri ve tarihi M.Ö. 4000 yılına kadar uzanıyor. Klazomenai Antik Kenti ve Türkiye’nin ilk su altı kazılarının yapıldığı Liman Tepe’nin Tunç Çağı alanı, bölgenin antik tarihini gözler önüne seriyor.  İlçe, Osmanlı döneminden kalma camileri, hamamları ve kervansaraylarıyla da ünlü. Antik Çağ’da Urla, önemli bir kültür merkeziydi. Antik Çağ’da, antik dünyanın çok önemli bir limanı olan İyonya şehri Klazomenai’nin bulunduğu yerdi. Buradaki kazılarda bulunan sanatsal ve heykel eserleri şimdi Louvre Müzesi ve İzmir Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyor.

    Karantina Adası

    Geçmişin ayak izlerini takip ederken deniz havası solumak istiyorsanız Karantina Adası’nı ziyaret etmelisiniz. Adından da anlaşılacağı üzere, ada Osmanlı döneminde karantina bölgesi olarak kullanılmış. Sakin deniziyle dalgasız suların tadını çıkarmak isteyenler için mükemmel bir adres.

    Urla Malgaca Pazarı

    İlçenin ticari hayatında önemli bir yere sahip olan tarihi Arasta Pazarı ve Malgaca Pazarı da görülmeye değer.  Pazarın dükkanları ve çarşısı, geçmişten gelen renkli hikayelerle dolu tarihi hazineler. Yorulursanız, yakındaki Urla Sanat Sokağı’ndaki birçok kafeden birinde oturup dinlenebilirsiniz. 

    Urla Sanat Caddesi

    Urla Sanat Sokağı eski Urla evleri arasında ve Urla Meydanı’na 50 metre uzaklıkta. Sanat Sokağı’nda; şarap tadımları yapabilir, hediyelik eşya satın alabilir ve resim, heykel, seramik atölyelerine katılabilirsiniz. Urla Sanat Sokağı’ndaki mekanlarda da yöresel Ege lezzetlerini tadabilirsiniz. Urla Sanat Sokağı, ressamlara ve seramik sanatçılarına, Türk el sanatlarına, asırlık antikalara ve eşsiz kafelere rastlayacağınız neşeli ve huzurlu bir cadde.

    Bademler

    Anadolu’da kendi tiyatrosuna sahip ilk köy olan Bademler, Urla’ya 10 km mesafede. Kütüphanesi, Çocuk Oyuncakları Müzesi ve çiçek seraları ile ünlü. Germiyan, Kuşçular ve Yağcılar köylerinde lezzetli yerel zeytinler satın alabilirsiniz. Anadolu’da kendi tiyatrosuna sahip ilk köy olan Bademler, Urla’ya 10 km uzaklıkta. Kütüphanesi, Çocuk Oyuncakları Müzesi ve çiçek seraları ile ünlü. Germiyan, Kuşçular ve Yağcılar köylerinde lezzetli yerel zeytinler satın alabilirsiniz.

    Klazomenai Antik Kenti Zeytin İşliği

    Anadolu’nun ilk zeytinyağı üretim tesisi olan Klazomenai Antik Kenti Zeytin İşliği, M.Ö. 6. yüzyıla dayanıyor. Klazomenai zeytinyağı işliği, bileşik kaplar esasına göre üç gözlü ‘‘kesintisiz yağ ayrıştırma’’ teknolojisini kullanan en eski fabrika. Bu Zeytinyağı İşliği, Klazomenai’nin M.Ö. 6. yüzyılın ikinci yarısında zeytinyağı üretim sektöründe büyük bir atılım yaptığını gösteriyor.

    Köstem Zeytinyağı Müzesi

    Köstem Zeytinyağı Müzesi, İzmir’in Urla ilçesine bağlı Uzunkuyu Köyü’nde bulunan “dünyanın en büyük zeytinyağı müzesi kompleksi”.  Zeytin ve zeytinyağı üretiminin önemini vurgulamak ve öğretmek için eşsiz bir değer olan müze, Ege ve Urla Yarımadası’nda zeytin yetiştiriciliğinin önemini gösteriyor. Müze bize günümüzde ve geçmişte Türkiye’de kullanılan zeytinyağı üretim tekniklerinin hepsini gösteriyor.  Müze planı ayrıca günümüzün en modern tekniklerini kullanarak zeytinyağı bölümlerinin depolanmasını ve şişelenerek kullanılmasını gösterecek bir laboratuvar içeriyor.

    Müze girişinde ağırlıklı olarak zeytinyağlı yemeklerin hazırlandığı bir mutfak ve çeşitli atölyeler bulunuyor. Burada hazırlanan lezzetlerin tadına Müze Restoran’da da bakabilirsiniz.

    Seferihisar - Sığacık

    Türkiye’nin ilk “cittaslow” şehirlerinden birisi olan Seferihisar doğa ve şehir yaşamının mükemmel bir karışımı. Yürüme mesafesinde bulunan, büyük Dionysos Tapınağı ve antik tiyatrosuna sahip Teos Antik Kenti ile, hala canlı Sığacık Orta Çağ liman kalesi ile Seferihisar, tarihi bir ortamda çeşitli aktiviteler sunuyor.  Seferihisar’ı tercih edenler doğada yaşamanın huzuruyla doğal lezzetlerin tadını çıkarıyor. Ege’nin içindeki güzelliklerini sunan Seferihisar, temiz havası ve doğal güzellikleriyle ziyaretçilerini büyülüyor. Seferihisar’ın limanı Sığacık’ta bulunan Teos Marina, ayrıca denizcilerin en sık uğradığı yerlerden birisi.

    Ziyaret edilecek diğer yerler:

    Gazhane Binası, Necati Cumalı Anı ve Kültür Evi ve Urla Sualtı Müzesi, seyahat planlarınıza dahil edebileceğiniz diğer yerler arasında.